CHP seçim sonrası halka konuştu
Cumhuriyet Halk Partisi bileşenleri tarafından resmi olmayan sonuçlarına göre Afyonkarahisar'ın kazanılması sonrası CHP bileşenleri tarafından halka seslenildi.
Merhaba Afyonkarahisar.
Hayırlı ramazanlarınız olsun.
Tuttuğunuz oruçlarınız kabul olsun.
Bugün dünden çok daha güzelsin Afyonkarahisar.
Ve siz değerli Afyonkarahisarlılar.
Bu şehir için, bu ülke için umut oldunuz Afyonkarahisarlılar. Bu şehirden herkese, her şeye meydan okudunuz. Dur dediniz talana, yalana, dolana. Dur dediniz bu şehrin makus talihini yaşamaya devam etmesine.
Ben karar veririm şehrimin geleceğine dediniz, ben karar veririm bu şehri kimin yöneteceğine dediniz. Ev ev dolaşıp para da dağıtsanız, dayatmalarla, tehditlerle korkutmaya da çalışsanız, Afyonkarahisar’ın cesur yürekli insanlarının düşüncesine ipotek koyamazsınız dediniz. Bu şehirde artık değişim olacak, Ben ne istersem öyle olacak dediniz. Biz Burcu Köksal’ı başkan yapacağız dediniz.
Tüm partiler gibi biz de dün bir yürüyüş yaptık. Adayımızın yanında milletvekilleri, bakanlar yoktu. Burcu Köksal’ın bir yanında Büşra Başkan, bir yanında ben vardım ve arkamızda bütün gücümüzü aldığımız, oraya isteye isteye, kendi hür iradesiyle, seve seve gelen, caddelere sığmayan değerli Afyonkarahisar halkı vardı. İşte o halkımızdan aldığımız güç bugün bizi bu noktaya getirdi. İşte o sevgi Burcu Köksal’ı bu şehre belediye başkanı yaptı.
Neymiş efendim Afyonkarahisar AKP’nin kalesiymiş. Afyonkarahisar’da değişmez, yıkılmaz bir tek kale vardır o da bu şehre ismini veren Karahisar kalesidir. Bu halkı anlamayan, dinlemeyen hiçbir parti hiçbir şehre orası benim kalem diyemez. Eğer Afyonkarahisar da bir partinin kalesi olacaksa birileri tarafından kurulmuş AKP’nin değil, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin kalesi olur.
İşte şimdi karşınızda Burcu Köksal.
Köksal Afyonkarahisar’dan belediyecilik nasıl yapılır, tüm Türkiye’ye gösterecek. Hizmet nasıl yapılır dersi verecek.
Bir nefer 26 Ağustos gecesini şöyle anlatıyor Nazım’ın kitabında: Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu Ve yıldızlar öyle ışıltılı, öyle ferahtılar ki şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden, güzel, rahat günlere inanıyordu. ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında birdenbire beş adım sağında onu gördü. Paşalar onun arkasındaydılar. O, saati sordu. Paşalar: "Üç" dediler, Sarışın bir kurda benziyordu. Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu. Bıraksalar; ince, uzun bacakları üstünde yaylanarak ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe'den Afyon ovasına atlayacaktı.
İşte biz gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu ruhunu yaşatmalıyız bu şehirde. Cumhuriyet’in kurulduğu topraklarda Cumhuriyet’in değerlerini yaşatmalıyız. O kuruluş ve kurtuluş ruhunu yaşamalıyız bu şehirde. Yarın çok daha güzel bir Afyonkarahisar’a uyanacağız.
Buna inanın.
Hepinize sevgiler ve saygılar sunuyorum.